Amerika'nın Northwestern Üniversitesi'nde yürütülen araştırmalarda vücudumuzun biyolojik saatini bir buçuk saatlik sürede ölçen bir kan testi geliştirildi.

İnsan vücudu kimyasal ve hormonal üretim ile metabolizmasını yaklaşık 24 saatlik döngü boyunca düzenler; vücudun bu biyolojik saatine Sirkadiyen Ritim adı verilir. Biyolojik saati gerçek saat ile uyumlu değilse bu durum kalp rahatsızlığı, alzheimer ya da diyabet gibi hastalıkların gelişmesinde etkili oluyor. Yeni geliştirilen TimeSignature isimli test ile, sirkadiyen ritminiz belirlenerek gün içi gerçek saatle vücudunuzun yaşadığı saatin uyumluluğu ortaya konuyor. Yeni kan testi sayesinde biyolojik saatteki dengesizliğin tespit edilip düzenlenmesi ve kişiselleştirilmiş medikal tedavilerin geliştirmesi mümkün olabilir.

Araştırmacılardan Rosemary Braun, biyolojik saatin vücutta uyku düzeni ya da açlık duygusu ötesinde pek biyolojik süreci düzenlediğini, örneğin bağışıklık sisteminin aktif olduğu ya da kan basıncının yüksek olduğu zamanları belirlediğini söylüyor. Biyolojik saatin (sirkadiyen ritmin) bozulması ise ciddi sorunlara yol açabiliyor. Kısa süreli bozukluklarda, örneğin deniz aşırı seyahatler sonrası jet lag, yorgunluk, dezoryantasyon ve uyku sorunları yaşanıyor. Vücut saatinin kronik olarak bozulmasında ise uyku düzensizliği, bipolar bozukluk ve depresyon gibi hastalıklar, hatta kalp damar hastalığı ve kanser riski artıyor.

PNAS dergisinde yayınlanan sonuçlara göre Northwestern Üniversitesi'nde yapılan araştırmaya 73 gönüllü donör katıldı ve donörlerden her iki saatte bir kan örneği alındı. Alınan binlerce kan örneği bilgisayarda incelenerek hücrelerde gün içinde yaşanan genetik değişimler gözlemlendi. İnsan vücudundaki 20.000 gen incelediğinde, genlerden yaklaşık 40 tanesinin vücut saatine göre belirli zamanlarda güçlü sinyaller gösterdikleri keşfedildi.

TimeSignature adı verilen yeni testin sonuçlanması yaklaşık bir buçuk saat sürüyor. Bu testten önce biyolojik saati belirlemek isteyen bilim insanları donörden her saat başı kan alıyor ve örnekleri gün boyunca inceleyerek saatler arasında hücrede yaşanan genetik etkinlikleri birbiriyle kıyaslıyordu.

2017’de vücudumuzdaki bütün hücrelerin "yirmi dört saatlik döngü" ile uyum içinde hareket eden bir ritmi olduğunu gösteren çalışmalarıyla üç Amerikalı Genetik Bilimci (Jeffrey C. Hall, Michael Rosbash ve Michael W. Young) bu ritmi düzenleyen molekül mekanizmasını bulmuş ve Nobel ödülünü kazanmıştı.

Kaynak: https://www.techtimes.com/articles