İngiltere’deki Exeter Üniversitesi ve ABD’deki Massachusetts General Hastanesi'nin ortak yürüttüğü bir araştırmaya göre, erken uyananların akıl sağlığı, yatakta daha uzun süre kalmayı tercih edenlere göre daha iyi. Bu çalışma, doğal vücut saati ve genetik yapı arasındaki ilişkiyle ilgili bugüne kadar yapılan en kapsamlı araştırma olma özelliği taşıyor.

Daha önce yürütülen başka araştırmaların da güne erken başlamakla akıl sağlığı arasında ilişki olduğunu ortaya koyduğu; ancak bunun net sebebinin bilinemediği belirtiliyor. Yapılan güncel araştırmaya göre ise bu durumun sebebi, erken kalkanların günlük programları üzerinde daha fazla kontrole sahip olması ve bunun kendilerini daha zinde ve özgüvenli hissettirmesi.

Araştırmanın asıl çarpıcı noktası ise, bu kişilerdeki genel iyi hissetme hali üzerinde genlerin çok daha büyük bir rol oynadığının saptanmış olması.

Günlük faaliyetlerinin gözlemlenmesi için bileklerine bir cihaz takılan 85 bin 760 kişiden alınan verilere göre, erken kalkmakla ilişkili genlerden en çok sayıda taşıyan yüzde beşlik kısım, en az sayıda taşıyan yüzde beşlik kısma kıyasla 25 dakika daha erken uyanmaya meyilli oluyor.
Ayrıca bu araştırma sonrasında, vücut saatinin belirlenmesinde rol oynadığı bilinen genlerin sayısı 24'ten, 351'e yükseldi.

“Daha fazla araştırma gerek”

Uzmanlar, genlerin uyku kalitesini ya da süresini değil, uykunun zamanlamasını etkilediğini vurguluyor.

Exeter Üniversitesi’nde araştırma ekibine liderlik yapan Dr. Mike Weedon “Çalışmamızın şu ana dek ortaya koyduklarına göre, gece kuşlarının şizofreni gibi akıl sağlığı sorunları yaşama riskinin daha yüksek olduğunu gösteren güçlü kanıtlar elde ettik. Ancak bu ilişkiyi tam olarak anlayabilmemiz için daha fazla araştırma yapılması gerekiyor." diyor.

Vücut saati genlerin yanı sıra, beslenme alışkanlığı, yapay ışığa maruz kalma süresi, uğraşılan meslek ve genel olarak yapılan faaliyetlerden de oldukça fazla etkileniyor.

Kaynak: www.telegraph.co.uk/science/