Yeni Kılavuza Göre Obezite Ağırlıkla Tanımlanmıyor

  • 11/08/2020

Yeni Kılavuza Göre Obezite Ağırlıkla Tanımlanmıyor

Kanada’da yayınlanan yeni bir klinik kılavuza göre obezite, kişinin kilosu değil sağlığı ile tanımlanmalıdır. Kılavuz aynı zamanda, doktorların sadece diyet ve egzersiz önermenin ötesine geçerek kilo alımının temel nedenlerine odaklanmalarını ve sağlık için bütünsel bir yaklaşım benimsemelerini tavsiye ediyor.


Geçtiğimiz günlerde Canadian Medical Association Journal 'da yayınlanan kılavuz, kilolu hastaların sağlık sisteminde negatif şekilde damgalanması konusunda uyarılarda da bulunuyor.


Hekimler tarafından obezitenin teşhisi ve tedavisinde günlük uygulamalar için kullanılması amaçlanan kılavuzda yer alan bilgilere göre, "Obezite ile ilgili baskın kültürel inanışta, obez kişiler sorumluluk almaktan yoksun ve irade eksikliği olan kişiler olarak varsayılıyor. Bu suçlayıcı ifade obezite ile yaşayan insanların utanç duymalarına sebep oluyor.”


Obesity Canada’nın araştırma ve politika direktörü ve kılavuzun yazarlarından biri olan Ximena Ramos-Salas, araştırma sonuçlarına dayanarak birçok doktorun obez hastalara karşı ayrımcılık yaptığını ve bunun, hastanın kilosuna bakılmaksızın daha kötü sağlık sonuçlarına yol açabileceğini belirtiyor. BBC'ye verilen demeçte ayrıca şu sözlere yer veriliyor: "Kilo önyargısı sadece obezite ile ilgili yanlış bilgilerden ibaret değil. Kilo önyargısı sağlık pratisyenlerinin profesyonel davranışları üzerinde de etkiye sahip."


2006'dan beri güncellenmemiş olan kılavuzun yeni sürümü Obesity Canada, Kanada Bariatrik Doktorlar ve Cerrahlar Derneği ve Kanada Sağlık Araştırma Enstitüleri tarafından bir “Hasta Odaklı Araştırma Stratejisi” hibesi aracılığıyla finanse edildi. Kanada'da obezite oranı son otuz yılda üç katına çıktı ve şu anda her dört Kanadalıdan biri, Statistics Canada'ya göre obez kategorisine giriyor.


En güncel yöntem hala vücut kitle indeksi (BMI) ve bel çevresi gibi tanı kriterlerinin kullanılmasını tavsiye etse de, bazı klinik sınırlamaları mevcut. Yeni kılavuza göre, doktorların yoğunlukla odaklanması gereken konu kilonun bir kişinin sağlığını nasıl etkilediği olmalı.


Kılavuz, kiloda yaklaşık % 3-5'lik küçük düşüşlerin sağlıkta iyileşmelere yol açabileceğini ve BMI'ye göre obez bir kişinin "en iyi kilosunun" "ideal kilosu" olmayabileceğini söylüyor. Obezitenin yaşam boyu tedavi gerektiren karmaşık, kronik bir durum olduğunu; obezite ile yaşayan kişilerin de, diğer kronik hastalıklarla yaşayan insanlar gibi desteğe ihtiyaç duyduğunu belirtiyor.


Kılavuz, doktorların hastalara kısaca “daha az yemelerini ve daha çok hareket etmelerini" tavsiye etmek yerine, psikolojik terapi, ilaç tedavisi ve gastrik bypass gibi bir bariatrik cerrahi yöntemini teşvik etmelerini de söylüyor. Tüm bunların yanı sıra standart kilo verme tavsiyeleri de tamamen ortadan kalkmıyor. Kılavuzda yer alan diğer tavsiyelere göre, doktorlar bir hastanın kilosunu tartışmadan önce izin istemeli ve sadece kalorileri azaltmalarını söylemek yerine o kişi için önemli olan sağlık hedeflerine odaklanmalılar.


Ramos-Salas, diyetlerin tek başına işe yaramadığını; yalnızca diyetle kilo veren çoğu kişinin kiloların çoğunu geri aldığını, bu nedenle de bütünsel yaklaşımın benimsenmesi gerektiğini belirtiyor.

Kaynak: www.bbc.com/news/health


Kategori: BİLİMSEL GÜNDEM