Doğuştan Kalp Kusurları Şiddetli COVID-19 Semptomları Riskini Artırmayabilir
Kalp kusurlarıyla doğan yetişkinler ve çocuklar, orta veya
şiddetli COVID-19 semptomları geliştirme riski beklenenden daha düşük.
Araştırma, Columbia University Vagelos koleji'ndeki konjenital
kalp hastalığı merkezinde 7.000'den fazla hasta üzerinde yapıldı. Pandemi
süresince, kanıtlar, kalp hastalığı olan bireylerin, COVID-19 kaynaklı yaşamı
tehdit eden hastalık ve komplikasyon riskinin daha yüksek olduğunu
göstermiştir. Ancak SARS-CoV-2 enfeksiyonunun, genellikle yetişkin başlangıçlı
kalp hastalığı olanlardan daha genç olan konjenital kalp kusurları olan
bireyler üzerindeki etkisi bilinmemektedir.
Amerika Birleşik Devletleri'nde her yıl doğan bebeklerin yaklaşık %
1'inde (40.000) bir veya daha fazla kalp kusuru var. Columbia Üniversitesi
Vagelos Koleji tıp doçenti ve çalışmanın eş lideri Matthew Lewis; "
COVID-19 nedeniyle hastaneye kaldırılması gereken az sayıda konjenital kalp
hastası olması ve bu hastaların nispeten iyi sonuçları bizi rahatlattı"
diyor.
Columbia University Vagelos koleji'ndeki konjenital kalp hastalığı
merkezindeki kalp hastaların sadece % 0,8'inden azı (43 yetişkin ve 10 çocuk)
Mart'tan Haziran'a kadar SARS-CoV-2 enfeksiyonu semptomları ile doktorlarına
başvurdu(Çalışma süresi boyunca, New York metropol bölgesindeki insanların
tahmini% 20'sinin koronavirüs ile enfekte olduğu düşünülüyor).
Bu hastaların % 80'inden fazlasında hafif semptomlar vardı. Orta
ila şiddetli semptomlar geliştiren 9 hastadan 3'ü öldü. (Aynı dönemde Columbia
Üniversitesi Irving Tıp Merkezinde yapılan bir başka çalışma, genel
popülasyondan hastaneye yatırılan hastaların yaklaşık% 22'sinin kritik bir
şekilde hastalandığını ve bu hastaların yaklaşık üçte birinin öldüğünü ortaya
koydu.)
Yeni çalışmada araştırmacılar, genetik sendromlu hastaların ve
doğuştan kalp kusurlarından ileri hastalığı olan yetişkinlerin orta ila
şiddetli semptomlar geliştirme olasılığının daha yüksek olduğunu, ancak bir
bireyin doğuştan kalp kusurunun semptomların şiddetini etkilemediğini buldular.
Çalışma örneği küçük olsa da, araştırmacılar konjenital kalp hastalığının tek
başına şiddetli COVID-19 semptomları riskini artırmak için yeterli
olmayabileceği sonucuna varmışlardır.
Doğuştan kalp hastalığı olan kişilerin, yeni koronavirüsten ciddi
şekilde hastalanma riskinin doğası gereği daha düşük olması olası değildir ve
araştırmacılar, bu çalışmadaki hastaların, genel popülasyona kıyasla sosyal
mesafe kurallarına daha sıkı sıkıya bağlı kalabileceklerini varsaymaktadır. Araştırmacılar,
doğuştan kalp hastalığı olan bireylerin sıkı sosyal mesafeye devam etmeleri ve
tüm CDC yönergelerini takip etmeleri gerektiği konusunda uyarıyorlar, çünkü bu
önlemler muhtemelen çalışma bulgularına katkıda bulunuyor.
Ayrıca, araştırmacılar bu hastaların daha genç yaş ortalamasının
(34 yaş) ve ciddi COVID-19'u olan diğer bireylere kıyasla edinilmiş kardiyak
risk faktörlerinin daha düşük insidansının, doğumsal kalp hastalarının neden beklenenden
daha az şiddetli semptomlara sahip olduğunu açıklayabileceğini belirtiyorlar.
Columbia University Vagelos Koleji’nde Pediatri doçenti olan çalışmanın eş lideri Brett
Anderson " Doğuştan kalp hastalığı olan yaşlı hastaların genel
popülasyondan farklı bir risk profiline sahip olmaları olasıdır. Bu risk
faktörlerinin ne olduğunu henüz tanımlamadık" diye ekliyor.
Kaynak: https://medicalxpress.com/
Kategori: COVID-19
DİĞER Haberler
KATEGORİLER
DİJİTAL MAGAZİNLER
2024 - Sayı 1
2023 - Sayı 1
2022 - Sayı 1
Diğer Dijital Magazinlerimiz