Harvard'ın Wyss Enstitüsü'nden araştırmacılar, bağışıklık sistemini uyarıcı ajanları akciğer metastazlarına iletmenin bir yolunu geliştirdiler. Sistem, kırmızı kan hücrelerine bağlanan bağışıklık uyarıcı bir ajanla yüklü nanopartikülleri içeriyor. Kan dolaşımına enjekte edildiğinde, kırmızı kan hücreleri nanoparçacıkları akciğerlerin dar kılcal damarlarından sıkıştırarak geçiriyor ve bağışıklık hücrelerinin tümörlere saldırmasını teşvik ediyor.

Kanser sıklıkla akciğerlere metastaz yapar, burada metastatik tümörler bağışıklık sistemi saldırısını önlemek için immünosupresif ajanlar salgılar. Bu durum, metastaza bağlı ölümlerin en yaygın nedenidir, ancak maalesef bu tür metastazlar için tedavi eksikliği vardır. Wyss Enstitüsü'ndeki araştırmacılar da bağışıklık sistemini bu tür tümörlere saldırmaya teşvik edebilecek yeni bir yöntem geliştirmek için işe koyuldular.

"Bizim yaklaşımımız, bağışıklık sisteminin birincil tümörü tanımasına ve ona saldırmasına odaklanan geleneksel kanser tedavilerinin tam tersidir, çünkü bu tümörler genellikle büyüktür ve bağışıklık hücrelerinin nüfuz etmesi zordur. Akciğerlerdeki yüksek kan yoğunluklu damarların tümörlere çok daha iyi erişim sağladığını ve metastazı hedefleyerek bir bağışıklık tepkisi teşvik etmek için eşsiz bir fırsat sunduğunu fark ettik." diyor araştırmacı Zongmin Zhao.

Nanoparçacıklar, beyaz kan hücrelerini çekebilen bir kemokin olan CXCL10 ile yüklüdür. Parçacıkları seçici olarak akciğerlere göndermek için araştırmacılar, parçacıkları yalnızca akciğerlerin dar kılcal damarlarından geçerken serbest bırakan kırmızı kan hücrelerine bağladılar. Nanoparçacıklar, akciğerlerin kan damarı astarında bulunan bir proteine ​​yönelik antikorlarla kaplıdır, bu da damarlara yapışmalarına ve yerlerinde kalmalarına yardımcı olur.

Çalışmada yer alan başka bir araştırmacı olan Anvay Ukidve, "Akciğer metastazları, yerel çevrelerinden belirli türdeki kemokinleri tüketiyor, bu da tümörle savaşmak için yararlı beyaz kan hücrelerini çekmesi gereken sinyalin yok olduğu anlamına geliyor. Tümör bölgesinde bu kemokin sinyalinin sağlanmasının vücudun normal bağışıklık tepkisini geri kazanmaya yardımcı olabileceğini ve tümörlere saldırmasını sağlayabileceğini varsayarak yola çıktık.” diyor.

Kaynak: www.medgadget.com