Yıkıcı bir pandemi ve son derece etkili birkaç aşı geliştirmeye yönelik büyük çaba ve çalışmayla geçen bir buçuk yıldan sonra, bu yılki Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü bir sürpriz niteliğindeydi. Ödül, insan vücudunun sıcaklığı ve dokunuşu nasıl algıladığıyla ilgili keşifler için verildi.

David Julius ve Ardem Patapoutian'ın araştırması, bu temel duyuların moleküler temelini ortaya çıkardı. Nobel Komitesi Başkanı Thomas Perlmann da, Stockholm'de yaptığı açıklamada, ABD'li fizyolog David Julius ile ABD'li moleküler biyolog ve sinirbilimci Ardem Patapoutian'ın bu yılki tıp ödülüne layık görüldüğünü bildirdi.

U.C.S.F.'den Julius ve meslektaşları, acılı bir yanma hissine neden olan biberlerde bulunan bir bileşen olan “kapsaisin” için reseptör bulma gayesiyle çalıştı ve TRPV1 adı verilen yeni bir proteini kodlayan geni tanımladılar. Julius, bir bakkalda alışveriş yaparken kapsaisin deneylerini yapma fikrine kapıldı, şöyle anlatıyor: “Bir gün süpermarket reyonunda yürürken, tüm bu acı biber soslarını ve saireyi görünce, 'Bu projeyi gerçekten yapmalıyız dedim ve karım, 'Eh, o zaman buna başlamalısın!' dedi.”

Scripps Research'ün başkanı ve CEO'su Peter Schultz yaptığı açıklamada, “Nobel Ödülü, bu keşiflerin harika bir şekilde tanınmasıdır. Ardem’in kariyerini Scripps'e ilk geldiğinden beri yakından takip ediyorum ve onun olağanüstü bir bilim insanı, akıl hocası, meslektaş ve harika bir insan olduğunu söyleyebilirim.” dedi.

Julius ve Patapoutian'ın keşiflerinin özellikle, "İnsanların sıcağı, soğuğu, basıncı ve konumu algılama yetenekleri, çevremizi algılamak ve tepki vermek için hayati önem taşıdığı, nasıl çalıştıklarını anlamanın, kronik ağrı ve diğer koşulları tedavi etmedeki önemi" belirtildi.

Nobel Tıp Ödülü'nü geçen yıl Harvey J. Alter, Michael Houghton ve Charles M. Rice kazanmıştı. Amerikalı virologlar Alter ve Rice ile İngiliz bilim insanı Houghton, "Hepatit C virüsünün keşfiyle" 2020 Nobel Tıp Ödülü'ne layık görülmüştü.

Kaynak: scientificamerican.com