En Hızlı Uyarı Sistemimiz Koku Duyusu

  • 15/10/2021

En Hızlı Uyarı Sistemimiz Koku Duyusu

Potansiyel bir tehdidin kokusunu algılama ve tepki verme yeteneği, bizim ve diğer memelilerin hayatta kalmasının bir ön koşulu. İsveç'teki Karolinska Institutet'teki araştırmacılar, yeni bir teknik kullanarak, merkezi sinir sistemi bir kokuyu tehlikeyi temsil ettiğine karar verdiğinde beyinde neler olduğunu inceleyebildiler. PNAS'ta yayınlanan çalışma, tatsızlık veya rahatsızlık ile ilişkili olumsuz kokuların, olumlu kokulardan daha erken işlendiğini ve fiziksel bir kaçınma tepkisini tetiklediğini gösteriyor.


Araştırmanın ilk yazarı, ABD'de Biyoloji Bölümü'nde araştırmacı olan Behzad Iravani, “İnsanların tehlikeyle bağlantılı hoş olmayan kokulara karşı kaçınma tepkisi uzun zamandır bilinçli bir bilişsel süreç olarak görülüyordu, ancak çalışmamız ilk kez bunun bilinçsiz ve aşırı hızlı olduğunu gösteriyor.” diyor.


Koku alma organı, insan beyninin yaklaşık yüzde beşini kaplıyor ve milyonlarca farklı kokuyu ayırt etmemizi sağlıyor. Bu kokuların büyük bir kısmı, kimyasallar ve çürük yiyecekler gibi sağlığımıza ve hayatta kalmamıza yönelik bir tehditle ilişkili. Koku sinyalleri, burundan solunduktan sonra 100 ila 150 milisaniye içinde beyne ulaşıyor.


Tüm canlı organizmaların hayatta kalması, tehlikeden kaçınma ve ödül arama yeteneklerine bağlı. İnsanlarda, koku alma duyusu, potansiyel olarak zararlı uyaranları tespit etmek ve bunlara tepki vermek için özellikle önemli görünmekte.


İnsanlarda hoş olmayan bir kokunun kaçınma davranışına dönüşmesinde hangi nöral mekanizmaların rol oynadığı uzun zamandır bir gizemdi. Bunun bir nedeni, rinensefalonun (kelimenin tam anlamıyla "burun beyni") ilk parçası olan koku alma ampulünden gelen sinyalleri ölçmek için invazif olmayan yöntemlerin bulunmaması. Karolinska Institutet'teki araştırmacılar, kokuları işleyen ve karşılığında beynin hareket ve kaçınma davranışını kontrol eden bölümlerine sinyaller iletebilen insan koku ampulünden gelen sinyalleri ölçmeyi ilk kez mümkün kılan bir yöntem geliştirdiler.


Sonuçlar, katılımcılardan bazıları olumlu, bazıları olumsuz olmak üzere altı farklı kokuyla ilgili deneyimlerini derecelendirmelerinin istendiği ve koku ampulünün kokuların her birine yanıt verirken elektrofizyolojik aktivitesinin ölçüldüğü üç deneye dayanmakta.


Karolinska Institutet Klinik Nörobilim Bölümü'nde doçent olan çalışmanın son yazarı Johan Lundström, “Ampulun olumsuz kokulara spesifik ve hızlı bir şekilde tepki verdiği ve yaklaşık 300 ms içinde motor kortekse doğrudan bir sinyal gönderdiği açıktı. Sinyal, kişinin bilinçsizce geriye yaslanmasına ve kokunun kaynağından uzaklaşmasına neden olur. Sonuçlar, koku duyumuzun çevremizdeki tehlikeleri tespit etme yeteneğimiz için önemli olduğunu ve bu yeteneğin çoğunun, görme ve işitme duyularımızın aracılık ettiği tehlikeye tepkimizden daha bilinçsiz olduğunu gösteriyor.” diye açıkladı.


Çalışma, Knut ve Alice Wallenberg Vakfı, Ulusal Sağırlık ve Diğer İletişim Bozuklukları Enstitüsü ve İsveç Araştırma Konseyi tarafından finanse edildi.

Kaynak: www.sciencedaily.com


Kategori: BİLİMSEL GÜNDEM