Sheffield Üniversitesi, anormal doku, yara izi ve kanseri teşhis etmeye yardımcı olabilecek, insan dokusunda hastalıkların göstergesi olan gerilim düzeyini ilk kez ölçebilen yeni bir ultrason yöntemi geliştirdi. Üniversitenin Makine Mühendisliği Bölümü'nden Dr. Artur Gower tarafından Harvard, Tsinghua Üniversitesi ve Galway Üniversitesi'nden araştırmacılarla birlikte yapılan bu çığır açan keşif, anormal dokuları, yara izlerini daha iyi teşhis edebilen yeni ultrason makineleri oluşturmak için kullanılabiliyor. Araştırma makalesi Science Advances dergisinde bulunabilir.

Ekip, bir ultrason makinesi kullanarak gerilim gibi kuvvetleri ölçmenin bir yolunu geliştirerek teşhisi iyileştirmek için yola çıktı. Gerilim tüm canlı dokularda üretilir, bu nedenle cihazın ölçümü, dokunun düzgün çalışıp çalışmadığını veya hastalıktan etkilenip etkilenmediğini gösterebilir.

Araştırmacılar, demiryolu hatları boyunca gerilimi ölçmek için ses dalgalarını kullanan Sheffield Üniversitesi'ndeki bir demiryolu projesinden esinlendikleri tekniği kullandılar. Hem raylı hem de medikal ultrason için kullanılan teknik, "gerginlik ne kadar yüksekse, ses dalgaları o kadar hızlı yayılır" şeklindeki basit bir ilkeye dayanıyor. Araştırmacılar bu prensibi kullanarak iki ses dalgasını farklı yönlere gönderen bir yöntem geliştirdiler. Daha sonra gerilim, araştırmacılar tarafından geliştirilen matematiksel teoriler kullanılarak dalgaların hızıyla ilişkilendirildi. Önceki ultrason yöntemleri, sert doku ile gerilim altındaki doku arasındaki farkı gösterememişti. Bu nedenle, bu yeni teknik, hakkında hiçbir şey bilmeden yumuşak dokunun gerilimini ölçen ilk tekniktir.

Sheffield Üniversitesi Dinamik Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Artur Gower şunları söyledi: “Hastaneye gittiğinizde, bir doktor karaciğeriniz veya vücudunuzun başka bir kısmı gibi bir organın görüntüsünü oluşturmak için bir ultrason cihazı kullanabilir. Şu anda sağlık hizmetlerinde kullanılan ultrasonların sınırlamalarından biri, tek başına görüntünün dokularınızdan herhangi birinin anormal olup olmadığını teşhis etmek için yeterli olmamasıdır. Araştırmamızda yaptığımız şey, dokudaki gerilim seviyesini ölçmek için ultrason kullanmanın yeni bir yolunu geliştirmek. Bu ayrıntı düzeyi bize dokuların anormal olup olmadığını veya yara izi veya hastalıktan etkilenip etkilenmediğini söyleyebilir. Bu teknik, doku içindeki kuvvetleri ölçmek için ultrasonun ilk kez kullanılabileceği bir tekniktir ve artık anormal doku veya hastalıkları daha erken teşhis edebilen yeni ultrason makineleri oluşturmak için kullanılabilir.”

Kaynak: healtheuropa.eu