Kan Proteini ile Erken Alzheimer Tahmini

  • 23/01/2019

Kan Proteini ile Erken Alzheimer Tahmini

Alzheimer hastalığı semptomları ortaya çıkmadan yıllar önce beyin değişmeye ve nöronlar yavaşça bozulmaya başlıyor. Alman Nörodejeneratif Hastalıklar Merkezi (DZNE), Hertie Klinik Beyin Araştırmaları Enstitüsü (HIH) ve Tuebingen Üniversite Hastanesi'nden bilim insanları kanda bulunan bir proteini, ilk klinik belirtiler ortaya çıkmadan çok önce hastalığın ilerlemesini izlemek için kullanabileceklerini keşfetti. Çalışma, uluslararası bir araştırma ekibi ile işbirliği içinde gerçekleştirildi ve Nature Medicine dergisinde yayınlandı.

DZNE ve HIH'de kıdemli araştırmacı olarak görev alan Mathias Jucker, “Alzheimer için hala etkili bir tedavi bulunmamasının kısmen sebebi, mevcut terapilere çok geç başlanmasıdır.” diyor. Bu nedenle daha iyi tedaviler geliştirmek için bilim insanları, hafıza değişiklikleri gibi semptomlar ortaya çıkmadan önce hastalığın seyrini izlemek ve tahmin etmek için güvenilir yöntemlere ihtiyaç duyuyor. Bu işlemler için pahalı beyin taramalarındansa kan testleri çok daha uygun.

Son zamanlarda, bu tür kan testlerinin geliştirilmesinde bazı ilerlemeler kaydedildi. Testlerin birçoğu amiloid proteinlerinin varlığına dayanıyor. Alzheimer hastalığında, amiloid proteinleri beyinde birikir ve ayrıca kanda da görülür. Ancak Mathias Jucker ve meslektaşları farklı bir yaklaşım benimsiyor. Jucker, “Kan testimiz amiloidlere değil, onun beyinde yaptıklarına, yani nörodejenerasyona bakıyor. Başka bir deyişle, nöronların ölümüne bakıyoruz.” diyor.

Kan Dolaşımındaki İzler

Beyin hücreleri öldüğünde, kalıntıları kanda tespit edilebilir. Jucker, "Ancak normalde, bu tür proteinler kanda hızla bozulur ve bu nedenle nörodejeneratif bir hastalığın belirteçleri olarak çok uygun değildir.” diye açıklıyor. “Ancak istisnai bir şekilde bu bozulmaya dirençli olan küçük bir nörofilament parçası var.” Jucker ve meslektaşlarının kan testi işte bu proteine ​​dayanıyor. Bu bulgu, nörofilamentin kanda klinik semptomların ortaya çıkmasından çok önce (preklinik evre sırasında) biriktiğini ve hastalığın seyrini çok hassas bir şekilde yansıtarak gelecekteki gelişmelere yönelik öngörüleri sağladığını gösteriyor.

Çalışma, uluslararası bir araştırma işbirliği olan Dominantly Inherited Alzheimer Network’te analiz edilen 405 kişiden alınan verilere ve örneklere dayanıyor. DZNE, HIH ve Tuebingen Üniversite Hastanesi’ne ek olarak, ABD’de yer alan Washington University School of Medicine in St. Louis ve başka diğer kurumlar da araştırma sürecinde yer alıyor. Alzheimer hastalığının orta yaşta belli gen varyasyonları nedeniyle ortaya çıktığı aileleri araştırıyorlar. Genetik analizler, bir aile üyesinin demans olup olmayacağına ve ne zaman ortaya çıkacağına dair çok kesin tahminlerde bulunuyor.

Demansın İşareti

Jucker ve meslektaşları, bu kişilerde nörofilament konsantrasyonunun gelişimini yıldan yıla izlediler. Demans semptomlarının hesaplanan başlangıcından 16 yıl öncesine kadar, kanda gözle görülür değişiklikler vardı. Jucker, “Önemli olan mutlak nörofilament konsantrasyonu değil; hastalığın gelecekteki ilerleyişi hakkında tahminleri sağlayan geçici evrimi.” diyor. Araştırmaların ilerleyen safhalarında nörofilament konsantrasyonundaki değişiklikler nöronal bozulmayı doğru şekilde yansıtıyor ve beyin hasarının nasıl gelişeceği konusunda tahminler yapılmasına olanak sağlıyor. Jucker, “Bu yöntemle, iki yıl sonra gerçekleşen beyin kütlesi ve bilişsel değişikliklerin kaybını tahmin edebildik.” diyor.

Nörofilament konsantrasyonundaki değişim oranının beynin bozulmasıyla yakından ilişkili olduğu ortaya çıktı; ancak toksik amiloid proteinlerinin birikimi ile olan korelasyonu daha az belirgin. Bu da amiloid proteinlerinin hastalık tetikleyicileri olmalarına rağmen, nöronal bozulmanın bağımsız olarak meydana geldiği varsayımını destekliyor.

Terapi Araştırması İçin Bir Araç

Nörofilamentler kanda sadece Alzheimer'da değil; diğer nörodejeneratif bozukluklar sırasında da birikir. Bu nedenle, test Alzheimer'ı teşhis etmekte yalnızca koşullu olarak uygundur. Araştırmacı Jucker, “Her şeye rağmen test, hastalığın seyrini doğru bir şekilde gösteriyor ve bu nedenle klinik deneylerde yeni Alzheimer tedavilerini araştırmak için güçlü bir araç olarak karşımıza çıkıyor.” diyor. 

Kaynak: www.sciencedaily.com


Kategori: BİLİMSEL GÜNDEM