Farmakogenetik Testler Tedaviye Dirençli Depresyon Hastalarına Yardımcı Olabilir

  • 31/03/2022

Farmakogenetik Testler Tedaviye Dirençli Depresyon Hastalarına Yardımcı Olabilir

Farmakogenetik testler, tedaviye dirençli depresyonu olan hastaların semptomlarını iyileştirmede umut vaat ediyor. Tedaviye dirençli depresyon, tedaviye rağmen düzelmeyen depresyondur. Birçok kişi için antidepresanlar, psikolojik danışmanlık ve diğer tedavi yöntemleri semptomları hafifletebilir; ancak tedaviye dirençli depresyonda standart tedaviler yeterli gelmez.


Bağımlılık ve Ruh Sağlığı Merkezi (CAMH) tarafından yürütülen bir araştırma, tedaviye dirençli depresyon için yeni bir umut sağlıyor. Farmakogenetik testler, standart tedaviye kıyasla remisyon oranlarında %89'luk bir artış gösteren çalışmadan elde edilen verilerle tedaviyi değiştirebiliyor.


Farmakogenetik: İlaç Kullanımını Dönüştürmek


Farmakogenetik, her bir kişinin genetik profiline bağlı olarak ilaçları nasıl farklı şekillerde metabolize edebileceğine veya ilaçlara nasıl yanıt verebileceğine dayanmakta. Sonuç olarak, aynı dozda antidepresan verilen hastaların vücutlarında farklı seviyelerde antidepresan olabiliyor veya bazı hastalar genetiklerine bağlı olarak ciddi yan etkiler olmaksızın daha yüksek dozlarda bir ilacı tolere edebiliyor. Özelleştirilmiş genetik testlerse, bireyler için ilaç seçimi ve dozajları konusunda yardımcı olabiliyor.


Tedaviye Dirençli Depresyon Sonuçlarının İyileştirilmesi


Araştırma ekibi, farmakogenetik test rehberli tedaviyi standart tedaviyle karşılaştıran bir çalışma gerçekleştirdi. Klinik deney, daha önce tedaviye dirençli depresyon teşhisi konan 276 hastayı içeriyordu, bu da durumlarının en az iki antidepresan kullanımından sonra düzelmediği anlamına geliyordu.


Kıdemli yazar Dr. James Kennedy, “Remisyon veya semptomlardan tam iyileşme, majör depresif bozukluğu tedavi ederken ulaşılması en zorlu son noktalardan biridir. Bu çalışmadan elde edilen bulgular, Kanada'daki ilk randomize, kontrollü verilere, birleşik çok genli farmakogenetik testlerin klinik değerinin artan kanıtlarına katkıda bulunuyor.”


Araştırmacılar, tedaviye dirençli depresyonda standart tedaviye kıyasla remisyon oranlarında %89'luk bir artış buldular.


Bu Kanada çalışmasının bulguları, örneklem büyüklüğü nedeniyle ön hazırlık olarak kabul edilirken, her zamanki gibi tedaviye kıyasla majör depresyon için remisyon oranlarında %51'lik bir artış bildiren çok daha büyük bir Amerikan farmakogenetik klinik çalışmasının sonuçlarını yansıtıyorlar.

Kaynak: healtheuropa.eu


Kategori: SEKTÖREL GÜNDEM