Robotların Çocukların Zihinsel Esenliğini Değerlendirmedeki Faydası

  • 06/09/2022

Robotların Çocukların Zihinsel Esenliğini Değerlendirmedeki Faydası

Yeni bir çalışma, robotların çocukların zihinsel refahını değerlendirmede ebeveyn tarafından bildirilen veya kendi kendine bildirilen testlerden daha yararlı olabileceğini düşündürmekte. Cambridge Üniversitesi'nden robotik, bilgisayar bilimci ve psikiyatristlerden oluşan bir ekip, sekiz ila 13 yaş arasındaki 28 çocuğu inceledi ve çocukların zihinsel esenliğini değerlendirmek için çocuk boyutunda bir insansı robota bir dizi standart psikolojik anket uygulattı.


Cambridge Departmanında Afektif Zeka ve Robotik Laboratuvarı başkanı Profesör Hatice Güneş, “Anne olduktan sonra, çocukların büyüdükçe kendilerini nasıl ifade ettikleri ve bunun robotikteki çalışmamla nasıl örtüşebileceğiyle çok daha fazla ilgileniyordum. Çocuklar oldukça dokunsaldır ve teknolojiye çekilirler. Ekran tabanlı bir araç kullanıyorlarsa, fiziksel dünyadan çekilirler. Ancak robotlar bu durum için mükemmel olabilir çünkü fiziksel dünyadalar ve daha etkileşimliler, bu yüzden çocuklar onlarla daha çok meşgul olur.” dedi.


Çocuklar Robota Güveniyor


Araştırmacılar, çocukların robota güvenmeye istekli olduklarını ve bazı çocukların çevrimiçi veya yüz yüze anketler sırasında not etmedikleri bilgileri robotla paylaştığını buldu. Araştırmacılar, profesyonel ruh sağlığı desteğinin yerini alması amaçlanmasa da, robotların geleneksel ruh sağlığı değerlendirme yöntemlerine yararlı bir katkı olabileceğini de belirtti.


COVID-19 ve okul eksikliği, sosyal izolasyon, çocukların zihinsel esenliği ve sağlığında değişikliklere neden oluyor. Pandemi öncesinde çocuklarda ruh sağlığı koşulları iyileşiyordu ve buna rağmen bu iyileşmeye yönelik kaynaklar sınırlıydı.


Bu, araştırmacıları robotların çocukların zihinsel sağlığını değerlendirmek için yararlı olup olmadığını görmek için bir deney tasarlamaya yöneltti. Araştırmanın ilk yazarı Nida Itrat Abbasi, “Geleneksel yöntemlerin çocuklarda zihinsel sağlık eksikliklerini yakalayamadığı zamanlar vardır, çünkü bazen değişiklikler inanılmaz derecede incedir. Robotların bu sürece yardımcı olup olamayacağını görmek istedik.” dedi.


Katılımcılar, yaklaşık 60 cm boyunda bir insansı robot olan Nao robotu ile 45 dakikalık bire bir oturumda yer aldılar. Bu toplantıdan önce çocuklar ve ebeveynleri veya vasileri, çocukların zihinsel esenliği hakkında standart bir çevrimiçi anket doldurdu. Daha sonra, bir ebeveyn veya vasi ve araştırmacılar, çocukları robotla vakit geçirirken başka bir odadan gözlemlediler. Çocuklar, seanslar boyunca robotun ellerinde ve ayaklarında bulunan sensörlere dokunarak veya konuşarak robotla etkileşime girdiler. Diğer sensörler, katılımcıların kalp atışlarını, baş ve göz hareketlerini izledi.


Araştırmacıların bulguları, farklı esenlik kaygılarına sahip çocukların robotlarla ters etkileşime girdiğini aydınlattı. Herhangi bir zihinsel refah sorunu yaşamayan çocuklar robotla daha olumlu etkileşime girdiler; ancak zihinsel sağlık sorunları yaşayan çocuklar robotla daha olumsuz etkileşime girerek gerçek duygu ve deneyimlerini ifade ettiler.


Ortak yazar Dr. Micol Spitale, “Psikologları veya diğer ruh sağlığı uzmanlarını robotlarla değiştirme niyetimiz yok, çünkü uzmanlıkları bir robotun yapabileceği her şeyi çok aşıyor. Ancak, çalışmamız, robotların, çocukların ilk başta paylaşmaktan çekinebilecekleri şeyleri açmalarına ve paylaşmalarına yardımcı olmak için yararlı bir araç olabileceğini gösteriyor.” dedi.


Araştırmacılar, gelecekte daha fazla katılımcıyı dahil edip onları daha uzun bir süre boyunca takip ederek çocuklarının zihinsel sağlık anketini genişletmeyi umuyorlar.

Kaynak: healtheuropa.eu


Kategori: SEKTÖREL GÜNDEM