Çocuklarda Depresyon Riskine Bağlı Vücut Memnuniyetsizliği

  • 20/12/2023

Çocuklarda Depresyon Riskine Bağlı Vücut Memnuniyetsizliği

UCL araştırmacıları tarafından yürütülen yeni bir boylamsal çalışma, 11 yaşında vücut tatminsizliğinin 14 yaşına kadar artan depresyon riskiyle bağlantılı olduğunu ortaya koyuyor. The Lancet Psychiatry'de yayınlanan bulgular, beden imajı kaygılarının, çocuklarda, özellikle de kızlarda, vücut kitle indeksi (BMI) ile depresyon arasındaki ilişkinin büyük bölümünü açıkladığını gösteriyor.


Wellcome tarafından desteklenen çalışma, 2000 ve 2002 yılları arasında doğan insanlar üzerinde UCL liderliğinde ulusal temsili bir doğum kohort çalışması olan Millennium Cohort Study'nin 13.135 katılımcısını içeriyordu. Araştırmacılar, yedi yaşındaki yüksek vücut kitle indeksinin, 14 yaşına gelindiğinde artan depresif belirtilerle (keyifsiz ruh hali, zevk kaybı ve zayıf konsantrasyon dahil) ve 11 yaşında daha fazla vücut memnuniyetsizliğiyle bağlantılı olduğunu buldu. Vücut memnuniyetsizliğinin, yedi yaşındaki BMI ile sonraki depresif belirtiler arasındaki bağlantıya önemli bir katkıda bulunduğunu ve bu ilişkinin %43'ünü açıkladığını buldular.


Araştırmanın başyazarı Dr. Francesca Solmi (UCL Psikiyatrisi) şunları söyledi: “Aşırı kilolu BMI ve vücut memnuniyetsizliği gibi depresyon da gençler arasında daha yaygın hale geldi. Burada, çocukluk çağındaki yüksek BMI'nin yıllar sonra artan depresif semptom riskiyle bağlantılı olduğuna dair güçlü kanıtlar bulduk. Fakat biz özellikle bu bağlantının nedeninin ne kadar vücut memnuniyetsizliği olabileceğiyle ilgileniyorduk. Bir kişinin görünüşünden memnun olmamasının, yıllar sonra artan depresif belirtilerle bağlantılı olduğuna dair güçlü kanıtlar bulduk. Bulgularımız, kilolu çocukları damgalamaktan kaçınıp bunun yerine çocukların ruh sağlığını ve refahını desteklememiz gerektiğini gösteriyor.”


Araştırma, vücut memnuniyetsizliğinin yanı sıra, yüksek BMI'lı çocukların depresif semptomlar geliştirme olasılığının neden daha yüksek olduğunu açıklayabilecek diğer faktörleri kapsamadı, ancak diğer biyolojik (örneğin iltihaplanma) veya çevresel (örneğin zorbalık) faktörlerin bu kısmı açıklayabileceğini söylüyorlar.


UCL Psikoloji ve Dil Bilimleri'nde stajyer klinik psikolog olan başyazar Emma Blundell şunları söyledi: “Birçok halk sağlığı stratejisi çocuklukta kilo vermeyi hedefliyor. İlkokul çocuklarına kalori ve egzersizin önemi öğretiliyor ve İngiltere'deki tüm gençler bu konuda eğitiliyor. Kilo verme çabalarının gerekli olup olmadığını belirlemek için okulda tartılmak, sağlıklı beslenme ve egzersizi teşvik etmek önemli olsa da, bazı halk sağlığı mesajları suçluluk veya utanç duygularını teşvik ediyor olabilir. Çocukluk döneminde BMI'ı azaltmaya yönelik herhangi bir müdahalenin, yanlışlıkla vücut memnuniyetsizliğini artırmamasını ve çocukların ruh sağlığına zarar vermemesini sağlamak önemlidir.”


Kaynak: www.sciencedaily.com


Kategori: BİLİMSEL GÜNDEM