Demanstaki Bilinçli Dönemleri Anlamak

  • 11/03/2024

Demanstaki Bilinçli Dönemleri Anlamak

Alzheimer's & Dementia'da yayınlanan yakın tarihli bir Mayo Clinic çalışması, demansın sonraki aşamalarıyla yaşayan insanlarda bilinçli geçirilen dönemleri araştırdı ve bu olayların kendilerini nasıl ortaya çıkardığına dair içgörüler sağladı.


Bulgular, bilinçli atak geçiren kişilerin %75'inin, diğer demans türlerinin aksine Alzheimer Hastalığı'na sahip olduğunun bildirildiğini gösterdi. Araştırmacılar, bilinçli epizodları, tutarlı etkileşim kapasitesini kalıcı olarak kaybettiği varsayılan bir kişinin sözlü ya da jest ve eylemleri yoluyla beklenmedik, kendiliğinden, anlamlı ve konuyla ilgili iletişimi olarak tanımlıyor.


Demansla yaşayan kişilerin aile bakıcıları araştırıldı ve bilinçli epizotlara tanık olup olmadıkları soruldu. Araştırmacılar daha sonra bölümleri türlere göre sınıflandırdılar. Çalışma, bunların neden veya ne zaman gerçekleştiğini anlamak için kullanılabilecek farklı örüntülerin veya bilinçli epizod türlerinin olup olmadığını belirlemeyi amaçladı.


Çalışmanın baş yazarı Joan Griffin, “Bölüm türlerini, bölümü çevreleyen koşullara, bölüm sırasındaki iletişimin kalitesine, ne kadar sürdüğüne, demansla yaşayan kişinin bölüm öncesi bilişsel düzeyine ve ölümün yakınlığına göre belirledik.” diyor.


Bulgular, bilinçli atak geçirenlerin %61'inin kadın olduğunu ve %31'inin ankete yanıt veren bakıcıyla aynı evde yaşadığını ortaya çıkardı.


Dr. Griffin, “Bu bilinçli bölümlerin gerçekleştiğini biliyoruz, ancak farklı zamanlarda veya farklı koşullar altında gerçekleşen farklı türde bölümlerin olup olmadığını bilmiyorduk. Bu çalışma, farklı türdeki bölümlerin muhtemelen mevcut olduğunu açıklığa kavuşturmaya yardımcı oldu.” diyor.


Dr. Griffin, araştırmacıların şu anda bilinçli bölümleri ve bakıcıların bunlara nasıl tepki verdiğini ve onlardan anlam çıkardığını daha iyi anlamak için boylamsal bir çalışma yürüttüklerini belirtiyor. Boylamsal çalışmalar, araştırmacıların zaman içindeki değişiklikleri veya davranışları izlemesine ve bu değişiklikler arasındaki ilişkileri tanımlamasına olanak tanır. Önceki araştırmalardan elde edilen bulguların aksine, bu çalışmanın sonuçları, bilinçli epizotların yaklaşan ölüme işaret edebileceği fikrine meydan okuyor.


Dr. Griffin, “İnsanların bunların mutlaka ölümün habercisi olmadığını bilmesi önemli. Bence insanlar bu durumla karşılaştıklarında kaygılanabiliyorlar, dolayısıyla ölümün yakın olduğu anlamına gelmeyen farklı türde olayların olduğunu bilmek güzel. Bu yeni çalışmayla, hangi kalıpların var olduğunu daha iyi anlayabileceğiz ve olayın zaman içindeki sonuçlarını belirleyebileceğiz.” diye açıklıyor.


Dr. Griffin, bakıcılara işlerinde yardımcı olmak ve onlara demansla yaşayan insanların bilişsel ve duygusal potansiyelini hatırlatmak için bu bölümleri anlama ihtiyacının altını çiziyor.


Kaynak: medicalxpress.com


Kategori: BİLİMSEL GÜNDEM