Koroner Arter Hastalığında Sfingolipitlerin Bilmecesini Çözmek

  • 25/04/2024

Koroner Arter Hastalığında Sfingolipitlerin Bilmecesini Çözmek

Weill Cornell Medicine araştırmacıları, sfingolipid olarak bilinen yağla ilgili bir tür molekülün koruyucu etkilerini kan damarlarında serbest bırakmanın bir yolunu ortaya çıkardılar ve bu da koroner arter hastalığının tedavisi için umut verici yeni bir strateji önerdi.


Circulation Research dergisinde 8 Mart'ta yayınlanan çalışmada araştırmacılar, arteri döşeyen endotel hücrelerinde S1P adı verilen bir sfingolipid seviyesinin arttırılmasının, bir hayvan modelinde koroner arter hastalığının gelişimini ve ilerlemesini yavaşlattığını gösterdi. Baş yazar, Weill Cornell Medicine'de patoloji ve laboratuvar tıbbı alanında doçent olan Dr. Annarita Di Lorenzo'nun laboratuvarında doktora sonrası araştırmacı olan Dr. Onorina Laura Manzo'ydu.


Sfingolipidler, antik mitolojinin esrarengiz sfenksinden adını alıyor, çünkü biyolojideki işlevleri geleneksel olarak biraz gizemli. Son yıllarda bunların koroner arter hastalığındaki önemine dair kanıtlar artıyor; Örneğin bu rahatsızlığı olan hastalarda kan dolaşımındaki S1P seviyeleri daha düşük. Ancak bu lipitlerin kesin rolleri hala belirsizliğini koruyor.


Yeni çalışmada araştırmacılar bu rolleri ve sfingolipidlerin terapötik hedefler olarak potansiyelini daha iyi anlamaya çalıştılar. Kolesterol düşürücü ilaçlar ve diğer müdahalelerin mevcut olmasına rağmen, kalp krizlerinin ve felçlerin çoğunun altında yatan neden olan koroner arter hastalığı, yalnızca Amerika Birleşik Devletleri'nde 20 milyondan fazla insanı etkileyen, dünyanın önde gelen ölüm nedeni olmaya devam ediyor.


Aynı grup tarafından geliştirilen yeni bir fare modelini kullanan araştırmacılar, arterler üzerindeki kan basıncına bağlı stresin (sonunda koroner arter hastalığına neden olacak) koruyucu tepkinin bir parçası olarak endotel hücrelerinde S1P üretiminde bir artışı tetiklediğini buldu. Bu yanıt normalde yalnızca geçicidir, ancak S1P üretimini engelleyen NOGO-B adı verilen bir proteinin silinmesi, endotelyal S1P üretimindeki artışın sürdürülmesine olanak tanıyor ve hayvanları koroner arter hastalığına ve buna bağlı ölümlere karşı çok daha dirençli hale getiriyor.


Bir diğer önemli bulgu ise seramid adı verilen farklı bir sfingolipit grubuyla ilgili. Önceki çalışmalar, koroner arter hastalığını bazı seramidlerin kan dolaşımındaki yüksek seviyelerine bağlamıştı ve bunların hastalıktaki nedensel rolü geniş ölçüde kabul ediliyordu. Ancak modellerinde araştırmacılar, kan dolaşımındaki seramid seviyelerinin yüksek olmasına rağmen, koroner arter hastalığı durumuna bakılmaksızın arteri döşeyen endotel hücrelerindeki seviyelerin hemen hemen aynı kaldığını gözlemlediler. Bu, seramidlerin hastalıktaki rolüne ilişkin mevcut görüşün gözden geçirilmesi gerektiğini gösteriyor.


Araştırmacılar, bulguların, koroner arter hastalığını tedavi etmek veya önlemek için S1P'yi artıran ilaçların geliştirilmesinin temelini oluşturduğu sonucuna vardı.


Kaynak: www.sciencedaily.com


Kategori: BİLİMSEL GÜNDEM