Amerika'da bugün 5.5 milyon Alzheimer hastası olduğu, bu hastaların çoğunluğu en az 65 yaşında iken 200.000 kadarının ise nadir görülen erken Alzheimer hastası olduğu biliniyor.

Bireylerin hayatları boyunca Alzheimera yakalanma risklerini değerlendirmek sadece hastaların ve ailelerini değil sağlık hizmeti sağlayacılarını da ilgilendiriyor. Alzheimer risk faktörleri bilindiği üzere çok zor tespit edilebilmekte; ancak bu bilgiye olabildiğince erken ulaşmak hem hastalığı yönetebilmek için hastalara ve ailelerine yardımcı oluyor hem de çoğu durumda önleyici çabalara destek oluyor.

Kaliforniya San Diego Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Kalifornia San Francisco Üniversitesi ekiplerinin ortak çalışması ile hasta yaşı - Alzheimer riskleri hesaplaması için kullanılacak bir genetik test geliştirildi. Test, 70.000'den fazla sağlıklı ve hasta yaşlı hastadan toplanan 31 genetik işaretleyiciyi araştırıyor. Bilim insanları testi, tek başlarına Alzheimer üzerinde kayda değer bir etkisi olmayan ancak toplu olarak bireyin hastalığa yakalanma riskini doğru tahmin edecek genetik çeşitlilikler üzerine kurguladılar.

Alzheimer Derneği Başkanı James Pickett'e göre bunama semptomlarını önlemek Alzheimer araştırmaları için en önemli adım, bunun için öncelikle kimin ilerde hastalığa yakalanacağını olabildiğince doğru olarak tahmin edebilmek gerekiyor. Elde edilen sonuçlara göre yeni test kişinin bir sonraki yıl demans belirtileri gösterip göstermeyeceğini oldukça doğru olarak tahmin ediyor, ancak Amerikan halkı dışında da geniş kapsamlı testler yapılması gerekiyor.

Ekibin raporuna göre geliştirilen test, bireyin hayatı boyunca Alzheimer'a yakalanma riskini değerlendirdiği gibi kaç yaşında hastalığa yakalanacağını konusunda da tahmin yapıyor. Özellikle vurgulanan bir konu da, testte yüksek puan alan kişinin %100 Alzheimer hastalığına yakalanacağının, ya da düşük puan alan kişinin hiç bir zaman Alzheimer olmayacağının garanti edilmediği. Genetik faktörler pek çok hastalıkta olduğu gibi Alzheimer için de risk faktörlerinden sadece biri.

Alzheimer hastalığının henüz kesin bir tedavisi olmamasına rağmen uzmanlara göre hedefe yaklaşılıyor. Bir tedavi bulunduğu durumda da tedavinin olabildiğince hastalığın erken aşamalarında uygulanmasının, beynin en az hasarı görmesi ve hastanın iyileşme şansının yükselmesi açısından önemli olduğu belirtiliyor.

Kaynak : futurism.com