Araştırmacılar Genleri Düzenleyerek Kanseri Yenmek için Çalışıyor

  • 14/04/2017

Araştırmacılar Genleri Düzenleyerek Kanseri Yenmek için Çalışıyor

Araştırmacılar bir süredir genleri 'açıp kapayarak' kanserle mücadele etmenin yollarını araştırıyor. Bu çalışmaların genler seviyesinde ve tamamen kişiye özel kanser tedavisi geliştirilmesinde yol oynayacağı ve kanserin ilaçlara karşı savunma mekanizmalarını yeneceği düşünülüyor.

Kişisel genom çalışmaları ile insan DNA'sına moleküler seviyede bakmak artık mümkün, ve bu yöntemler, genlerimizde kansere sebep olan değişimlerin/mutasyonların olup olmadığı hakkında bilgi verebiliyor. Bu konuda en iyi bilinen örnekler melanom onkogeni BRAF Kinase, meme kanseri geni BRCA1 ve prostat spesifik antijen PSA.

Ancak kanser ve diğer hastalıklar söz konusu olduğunda sadece genlerin kendisi ve yapısı değil, genlerin aktiviteleri de önem kazanıyor. Epigenetik alanında yapılan çalışmalar genlerin bulundukları kimyasal ortama göre değişik tepkiler verdiğini ortaya koyuyor. Epigenetikçiler, tek yumurta ikizlerinin neden farklı göründüğü ya da davrandığı gibi DNA'nın yapısal dizilişi ötesindeki konuları araştırıyor. Bu da epigenom, yani genin isleyisini kontrol eden ve düzenleyen oluşumla açıklanıyor: insanın DNA dizilişi tüm hayatı boyunca sabit kalırken epigenomu değişken.

Kaliforniya Universitesi Systems Biology and Cancer Metabolism laboratuvarında yapılan son çalışmalarda, bir epigenetik faktörün kanserli hücrelerin davranışını belirlemenin yanısıra, kanserli gen rolünü üstlendiği ve kontrolsüz şekilde hücre büyümesine rol açtığı belirlendi. İlgili araştırma için : http://www.impactjournals.com/oncotarget/index.php?journal=oncotarget&page=article&op=view&path%5b%5...

Epigenetik bilimi DNA dizilimini değiştirmeyen ama genlerin açılıp kapanmasını sağlayan kimyasal değişimleri yorumluyor. Bizim kendi hücrelerimiz de aslında buna benzer şekilde genlerin aktivitesini kontrol eder; hormonlar, beslenme ve sigara kullanma gibi çevresel etkiler, genlerin aktivasyonunda önemli epigenetik rol oynarlar. Genelde kanser gibi hastalıklarda epigenom düzenleyici faktörlerde bir bozukluk olur ve hedeflerindeki genlerin kapanıp açılmasınını sağlayan kimyasalları düzenleyemezler. Bu da metabolik değişime ve kontrolsüz hücre büyümesine, dolayısıyla tümör oluşumuna yol açar. 

Kişiselleştirilmiş Epigenom Çalışmalarına Doğru
Araştırmacılar, hücre büyümesini kontrol eden düzenleyici sinyalleri anlayıp çözümleyerek, bu mekanizmayı kontrol altına alacak şekilde kişiye özel tedaviler geliştirebilecekler. Tabii bu konuda daha yapılacak çok çalışma ve yanıtlanacak çok soru var. Sağlıklı bir insanın epigenom yapısı nasıl ? Epigenom yaşlandıkça nasıl değişiyor ? Hasta bir insanınki nasıl ? gibi soruların cevapları aranıyor. 

Bugün bazı kanser türleri için genlerdeki yapısal bozuklukları araştıran bazı testler  mevcut, ancak henüz bir test ile genleri sağlam olsa da epigenomunda bir sorun olan hastaları ayırd etmek mümkün değil.

Epigenom faktörlere karşı geliştirilmekte olan kanser ilaçları umut vaadediyor
Şimdi epigenom mekanizmasını hedef alan ve klinik araştırma yolunda ilerleyen ilaçlar umut vaadediyor. Çalışmalar, bu ilaçlar için hangi moleküllerin epigenomu değiştirdiği ve hangilerinin özellikle kanser hücrelerini öldürdüğü konusuna yoğunlaşmış durumda. Bazı kanser türleri için gelişme kaydedildi bile, örneğin melenom için epigenetik seviyede genetik mutasyon tespit edildi ve bu yönde alternatif çalışmalar başladı.

Kanserde tedaviye direç de çok önemli bir engel, ancak laboratuvarda kullanılan epigenetik ilaçlar kanser hücrelerinin bağışıklık sisteminden saklanmasını önleyerek tümörü korunmasız bıraktı. Epigenetik ilaçlar, kendi başlarına ya da başka ilaçlarla birlikte kullanılarak ilerde kanser tedavisi için güvenilir bir alternatif olabilirler.

Kaynak : University of California, futurism.com

Kategori: DOKTORCLUB ÖZEL