Yeni yapılan araştırmaya göre gelecekte Alzheimer hastalığının erken dönem teşhisinde basit bir göz muayenesi tarama testi olarak kullanılabilir.

Göz doktorlarının günlük rutinde ofiste kullandıkları teknolojiye benzer teknoloji kullanarak araştırmacılar semptom göstermeyen yaşlılarda Alzheimer hastalığı kanıtlarını elde ettiler. Louis'deki Washington Üniversitesi'nden araştırmanın yazarlarından göz doktoru Bliss E. O'Bryhim; “Bu teknik, klinik semptomların ortaya çıkmasından önce Alzheimer hastalığı için kimin daha pahalı ve invazif testler yapması gerektiğine karar veren bir tarama aracı olma potansiyeline sahiptir. Umudumuz bu testi, beyinde, Alzheimer'ı geliştirmelerine yol açabilecek anormal proteinlerin biriktiğini anlamak için kullanmaktır.” diyor. 

Bilim adamları, Alzheimer ile ilişkili plakların, semptomların başlangıcından iki yıl önce beyinde birikebildiğini tahmin ediyorlar, bu yüzden araştırmacılar, hastalığı daha erken teşhis etmenin yollarını arıyorlar. Doktorlar günümüzde artık Alzheimer hastalığını teşhis etmeye yardımcı olmak için PET taramaları ve lomber ponksiyonları kullanıyorlar, ancak pahalı ve invaziv. Önceki çalışmalarda araştırmacılar Alzheimer hastalığından ölen hastaların retinasının merkezinde incelme ve optik sinirin degradasyon gösterdiğini bildirmişlerdi. 

Araştırmacılar yeni yaptıkları çalışmada hastaların retinasını incelemek için noninvazif teknoloji olan  Optik koherens tomografi anjiyografi (OKTA) kullandılar. Çalışmaya katılanların yaklaşık yarısı, Alzheimer proteinlerinin amiloid veya tau düzeylerinin PET taramaları veya beyin omurilik sıvısı tarafından ortaya konulduğu gibi yüksek seviyelerine sahipti, bu da semptomları olmamasına rağmen muhtemelen hastalığın gelişebileceğini gösteriyor.

Baş araştırmacı Prof Dr Rajendra S. Apte; “Amiloid veya tau yüksek düzeyli hastalarda, retinanın merkezinde belirgin bir incelme saptadık. Her birimizde, en hassas görüşümüzden sorumlu olan retinalarımızın merkezinde kan damarlarından yoksun küçük bir alan var. Klinik öncesi Alzheimer hastalığı olan kişilerde kan damarlarından yoksun bu bölgenin önemli ölçüde genişlemiş olduğunu gördük” diyor. Her oftalmoloğun ofisinde rastlayabileceğimiz cihaza bu çalışmaya ek olarak anjiografi eklenmiş. Anjiografi doktorun kırmızı kan hücrelerini diğer dokulardan ayırt etmesine olanak veriyor. Prof Dr Gregory P. Van Stavern, “Anjiyografi bileşeni kan akış modellerine bakmamızı sağlıyor. PET taramaları ve beyin-omurilik sıvısı preklinik Alzheimer gösteren hastalarda, kan damarları olmayan retinanın merkezindeki alan anlamlı olarak daha büyüktü ve daha az kan akışı olduğunu gösterdi.”

Apte, “Retina ve merkezi sinir sistemi birbirine bağlıdır ve beyindeki değişiklikler retinadaki hücrelere yansıyabilir” diyor.  Çalışma sonucunda araştırmaya katılan hastaların 17'sinde anormal PET taraması ve / veya lomber ponksiyon mevcuttu ve hepsinde retinanın merkezinde retinal incelme ve kan damarları bulunmayan önemli alanlar vardı. PET taraması ve lomber ponksiyonları tipik aralıkta olan hastalarda retina normal görünmektedir.

Kaynak: https://www.futurity.org/alzheimers-disease-eyes-retinas-1846852/