2012 Yılında tetrakromasi denilen genetik bir görme bozukluğu tanısı konulan San Diegolu sanatçı Concetta Antico, bukalemun ve mantis karidesinde olduğu gibi normal insanlardan daha fazla renk ve gölge görme yetisine sahip.

Çocukluk döneminde resim yapmaya başlayan Concetta Antico, yıllar sonra gördüğü çeşitli renk tonlarının diğer insanların görebildiklerinden çok farklı olduğunu anlamış. Tetrakromatların gözlerinde fazladan dördüncü bir koni hücresi sınıfı yer alıyor bu yüzden tetrakromatlar milyonlarca renk tonunu görebiliyor.  Renk bilimi üzerinde çalışan Kaliforniyalı bilim adamı Kimberly Jameson tetrakromasinin özellikle Hint-Avrupalı kadınlarda görüldüğünü söylüyor. Bu kadınların erkek çocuklarında renk körlüğü görülme olasılığı daha yüksek olarak tespit edilmiş. Yani bu özel genetik mutasyon, süper görüşü garanti etmiyor.

Genetik mutasyonla ilgili henüz çok fazla bilgiye sahip değiliz. Jameson, daha fazla renk görme yetisinin evrimsel sürecin parçası olarak daha fazla hayatta kalabilme olasılığıyla doğrudan bağlantılı olduğunu söylüyor. Doğada bunu destekleyecek bulgulara rastlamak mümkün. Örneğin maymunlar eşlerinin öfkeli olup olmadığını yalnızca onların cilt rengine bakarak anlayabiliyor. İlkel kabilelerde kadınlar daha parlak ve daha olgun olması muhtemel meyveleri seçiyordu çünkü bu meyvelerin içeriğinde daha çok şeker vardı. Ancak günümüzde bu sıradışı yeteneğin hayatta kalmamız üzerinde etkisi yok. Buna rağmen Antico gibi bazı bireylerde halen bu genetik farklılık görülebiliyor; Antico gibileri bizlere yaşamın gerçek renkleri konusunda tercümanlık yapabilir.

Kaynak: https://www.amerikaninsesi.com/