İsveç'teki Karolinska Institutet Psikiyatri Araştırma Merkezi'nden yapılan yeni bir çalışma, dört haftalık internet terapisinin öfke kontrolüne yardımcı olabileceğini gösteriyor. Araştırmacılar tarafından "öfke çalışması" olarak adlandırılan bu araştırma, internet aracılı farklı duygu düzenleme stratejilerini öfke yönetimiyle karşılaştıran türünün ilk örneği. Araştırmacılar, bulgularının duygusal düzenlemeyi anlamada ve kanıta dayalı yöntemlerin yaygınlaştırılmasında önemli olacağına inanıyor. Çalışma, İsveç'teki Örebro Üniversitesi'ndeki araştırmacılarla işbirliği içinde gerçekleştirildi. Sonuçlar Journal of Consulting and Clinical Psychology'de yayınlandı.

Karolinska Institutet Psikiyatri Araştırmaları Merkezi'nde yardımcı doçent ve çalışmadan sorumlu araştırmacı Johan Bjureberg, “Tedavi çalışmaları için katılımcıları işe almak genellikle çok zordur. Ancak öfke yönetimi çalışması için çok kolaydı ve başvuru sayısının fazla olması nedeniyle işe alım sitesini birkaç hafta sonra kapatmak zorunda kaldık."Bu, öfkenin psikolojik tedavisi için bastırılmış bir ihtiyaç olduğunu gösteriyor.” dedi ve “Öfke sorunu olan birçok insan utanıyor ve internet formatının bu grup için özellikle uygun olduğunu düşünüyoruz çünkü bir kabul odasında beklemek ya da bir terapistle yüz yüze oturup öfkeleri hakkında konuşmak zorunda değiller.” diye ekledi.

Çalışma, iki duygu düzenleme stratejisinin etkisini değerlendirdi: dikkatli duygu farkındalığı ve bilişsel yeniden değerlendirme. Dikkatli duygu farkındalığı, hastanın kendi duygu ve düşüncelerini yargılamadan veya onlara göre hareket etmeden fark etme ve kabul etme becerisiyle ilgilidir. Bilişsel yeniden değerlendirme, hastanın düşüncelerini ve durumlarını yeniden yorumlama ve öfke duygularını şiddetlendirmeyen alternatif düşünceleri belirleme becerisine odaklanır.

Hepsinde önemli öfke yönetimi sorunları olan toplam 234 katılımcı, dört haftalık bilinçli duygu farkındalığı, bilişsel yeniden değerlendirme veya ikisinin bir kombinasyonuna rastgele atandı. Tüm tedaviler yaklaşık olarak aynı sürede uygulandı ve hepsi, tedavinin sonunda kişi tarafından bildirilen öfke ve saldırganlıkta azalma ile ilişkilendirildi. Kombine çevrimiçi tedavi, önemli ölçüde daha düşük dışa dönük öfke ifadesi, saldırganlık ve öfke ruminasyonu seviyelerini sağladı. Ancak, dikkatli duygu farkındalığı veya tek başına bilişsel yeniden değerlendirme ile karşılaştırıldığında öfke kontrolü etkilenmedi.

Kombinasyon, çalışmanın başlangıcından önce çok yüksek düzeyde öfke yaşayan katılımcılar için en etkili tedaviydi. Sonuçlar, duyguları düzenleme ve olayları, durumları yorumlamadaki zorlukların, insanların öfke yönetimi sorunlarına katkıda bulunan önemli bir faktör olabileceğini öne süren önceki teorileri güçlendiriyor.

Kaynak: healtheuropa.eu