Brown Üniversitesi’nden gelen bir habere göre, yeni bir ilaç tedavisinin kanser hastalarına uygulanan immünoterapinin etkinliğini artırabileceği belirtildi.

MDM2 geni, bazı kanser hastalarında tümör büyümesine sebep olarak bazı hastalarda immünoterapiye müdahale ediyor. Cell Death Discovery dergisinde yayınlanan yeni çalışmaya göre, MDM2'yi engellemek immünoterapinin etkinliğini artırabiliyor.

Tümör hücrelerini tanımak, saldırmak ve öldürmek için vücudun bağışıklık sistemini kullanan bir tedavi şekli olan immünoterapi birçok insana umut olurken, hatırı sayılı miktarda insanda ise başarısız oluyor.

Brown Üniversitesi'nde patoloji ve laboratuvar tıbbı profesörü ve dekan yardımcısı olan Wafik El-Deiry “İmmünoterapi son 20 yıl içinde tıp ve biyomedikal bilimin en büyük atılımlarından biri oldu. Ancak kendine has bazı sınırlamaları da var.” diyor.

Bazı hastaların tümörleri ilk önce immünoterapiye cevap verip ilerleyen zamanlarda tekrar nüksedebiliyor. Başka tip bir hasta grubundaysa, tümörler küçülmeye başlamadan önce bir büyüme (psödoprogresyon) yaşıyor. Üçüncü bir hasta grubunda ise - hastaların% 5 ila % 29'unda - hiperprogresyon görülüyor. Bu da immünoterapinin aslında tümör büyümelerini kötüleştirdiği anlamına geliyor.

El-Deiry, MDM2'yi gen susturma veya MDM2 inhibe edici ilaç AMG-232 yoluyla bloke etmenin, hiperprogresyonu olan hastalar için özellikle yararlı olabileceğini umuyor.

Çok Fazla MDM2 Kopyası

Çeşitli çalışmalar, MDM2 geni artırıldığında -yani hücreler çok fazla MDM2 kopyası içerdiği zaman- veya MDM2 proteini overeksprese olduğunda tümör hücrelerinin daha hızlı büyüme ve immünoterapiye daha dirençli olma eğiliminde olduğunu göstermiştir.

Araştırmacılar, bu hızlandırılmış büyümenin ve direncin neden oluştuğunu halen araştırıyorlar. Şu ana kadarki çalışmalar MDM2'nin tümör büyümesine sebep olarak çeşitli mekanizmalar yoluyla bağışıklık sisteminden kaçıyor olabileceğini gösteriyor. Örneğin, MDM2'nin tümör baskılayıcı gen p53'ü etkisizleştirdiği ve bağışıklık hücrelerinin tümör hücrelerini öldürmesini önlediği ve aynı zamanda interlökin-6 (IL-6) adı verilen tümörü teşvik eden bir enflamatuar proteinin daha yüksek seviyeleri ile ilişkili olduğu görülüyor.

El-Deiry ve meslektaşları, MDM2'yi aşırı eksprese eden yumurtalık kanseri hücrelerini AMG-232 ile tedavi ettiler. Veriler, AMG-232'nin bağışıklık hücrelerinin tümör hücrelerini çok daha verimli bir şekilde öldürmesine olanak sağladığını ve IL-6 seviyelerini düşürdüğünü gösteriyor. Bu sonuçlar, MDM2 inhibitörlerinin etkinliğini arttırmak için immünoterapi ile birleştirilebileceğini düşündürüyor.

El-Deiry çalışmalarının klinik bir araştırmaya evrileceğini umuyor, böylece araştırma ekibi bu yeni tedavinin güvenliğini ve etkinliğini daha fazla değerlendirebilir. Çeşitli kanserlerde yer alan MDM2 amplifikasyonu ve aşırı ekspresyonunda AMG-232'nin (veya hem MDM2'yi hem de ilgili proteini bloke edenler dahil olmak üzere benzer ilaçların) yaygın olarak uygulanabilir olduğu ve hatta tümörlerindeki MDM2 seviyeleri normal olan hastaların immünoterapilerine fayda sağlayabileceği düşünülüyor.

Kaynak: www.futurity.org