Yeni bir araştırmaya göre, yaşlı yetişkinlerin hava kirliliği güvende kabul edilen sınırın az üstüne çıktıkları günlerde bile, ölme ihtimalleri daha yüksek.

Araştırmacılar, güneş ışığı ile reaksiyona girdiğinde oluşan istikrarsız oksijen biçimiyle ve PM 2.5 olarak adlandırılan kir içeren küçük parçacıklar ile ölümler arasında  arasında herhangi bir bağlantı olup olmadığını araştırmak için 22 milyondan fazla ölüm vakasını inceledi.

Araştırmaya göre ölümlerin büyük bir kısmı, ozon ve PM 2.5 düzeylerinin ABD Çevre Koruma Kurumu (EPA) tarafından güvenli olarak belirlenen sınırların dışında olduğu günlerde meydana geldi.

 Harvard Chan Halk Sağlığından Joel Schwartz: "Önceki araştırmalar, hava kirliliğini kronik sağlık sorunları ve erken ölü ölüm riski ile ilişkilendirdi ancak bu çalışma şehirler üzerinde yoğunlaştı." dedi.

Bu sebeple küçük şehirlerde, kasabalarda veya kırsal alanlarda gibi kirlilik seviyelerinin düşük olduğunu yerlerde etkili olup olmadığını  bilmiyorduk. Yeni araştırma ile bu bilgilere sahibiz ve sadece büyük şehirlerde değil, araştırmanın her yerde geçerli olduğunu biliyoruz."

Çalışma, 2000'den 2012 yılına kadar yaşlılar ve engelliler için ABD sağlık programı olan Medicare tarafından sigortalanmış ve  ülke genelinde 39.000 farklı posta kodlu yerde yaşayan kişilerin ölümüne odaklandı.

Araştırmacılar, PM 2.5 gazı ve ozon seviyelerinin yöresel değerlerini ölüm tarihinden bir hafta önce ve sonraki değerleri ile karşılaştırdı.

EPA standartları, 24 saatlik PM 2.5 değerlerini metreküp başına 35 mikrogram (ug/m3)  ve 8 saatlik ozon değerini milyarda 70 porsiyon (ppb) olarak sınırlar.

Çalışmada incelenen tüm günlerin yüzde 94'ünde 25 ug / m3'ün altında olan PM 2.5 düzeylerineydi ve bu günlerde tüm ölümlerin yüzde 95'i gerçekleşti.

Aynı zamanda incelenen günlerin yüzde 91'inde ozon seviyesi 60 ppb'nin altındaydı ve ölümlerin yüzde 93'ü bu günlerde gerçekleşti.

Araştırmacılar, hava kalitesinin halen EPA standartlarına uygunluğunu sağladığında bile, PM 2.5 düzeyindeki günlük 10 ug / m3 günlük artışın her milyon kişi için günlük 1.42 ölüm artışı ile ilişkili olduğunu bildirdi. Günlük ozon seviyelerinde her 10 ppb artış, her milyon kişi için 0.66 daha fazla ölüm ile ilişkilendirildi.

Araştırmacılar analizlerini hava kalitesinin EPA standartlarına uygun olduğu günlere sınırlandırdığı halde, PM 2.5 ve ozon seviyesindeki günlük artışlarla ilişkili olarak artmış ölüm riski gözlemlendi.

Maryland Eunice Kennedy Shriver Ulusal Çocuk Sağlığı ve İnsan Geliştirme Enstitüsü araştırmacılarından Griffith Bell, diğer şeylerin yanı sıra kirli hava solumanın astım veya kronik obstrüktif akciğer hastalıkları gibi mevcut solunum koşullarını kötüleştirebileceğini söyledi.

"Çocuklarda veya gençlerde bu alevlenmeler ciddi sonuçlar doğurmayabilir, ancak yaşlılar ve zaten nefes almada güçlük çeken hastalarda, çok kirli hava solunmasının ciddi etkileri olabilir" diye konuştu.

Yazarlara göre, gençler hakkında veri bulunmaması dışında, araştırmanın bir diğer kısıtlılığının, uzun süreli hava kirliliği riskine ilişkin verilerin olmaması olduğunu bildirdi.

Duke Universitesindeki Çevre Sağlığı Araştırmacısı yazarı Junfeng Zhang'e göre, trafik ve sis gibi iyi bilinen sağlık riskleri içeren kentsel alanlarda yaşamak zorunda kalmayan insanların dahi hava kirliliğinin sağlık etkilerini yakınen takip etmelidir.Kırsal alanlar gibi nispeten düşük hava kirliliği seviyelerine sahip olanlar yerlerde yaşayanlarda hava koşullarının günlük kötü olması veya bir yangın sırasında bölgesel hava kirliliği seviyelerinin daha yüksek olduğu günlerde daha fazla maruz kalabilirler.Ayrıca otoyollarda veya dizel motorlu araçlarda sürüş esnasında yüksek hava kirliliğine maruz kalabilirler.