Covid-19 Erkek Çocuklarda Kızlardan Daha Fazla Görülüyor

  • 09/04/2020

Covid-19 Erkek Çocuklarda Kızlardan Daha Fazla Görülüyor

ABD, CDC rakamlarına göre, koronavirüse yakalanan beş çocuktan birinin hastane bakımına ihtiyacı var ve ölümcül enfeksiyon erkeklerde daha yaygın.

Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) tarafından hazırlanan bir raporda, 18 yaş altı 2.500 koronavirüs vakasının% 55'i erkekti. Yüzde 42’si kız çocukken, yüzde 3’ünün cinsiyet verisi bilinmiyordu. Yetişkinler ile karşılaştırıldığında, çocukların semptomları gösterme olasılığı daha düşük ve virüsün hiçbir belirtisini göstermeyebilir. Ayrıca analize göre, virüs ile karşılaşması durumunda çocukların yoğun bakıma alınma oranı(yüzde iki)  veya ölümle sonuçlanma oranı(yüzde 0.1) çok daha az.  

CDC Morbidite ve Mortalite Haftalık Raporunun bir parçasını Çocuklarda Koronavirus Hastalığı oluşturdu. ABD'de pazartesi günü itibariyle, 355.000'den fazla insanın test sonucu pozitif iken, koronavirüs kaynaklı ölümler Pazartesi günü 10.000'i geçti. 18 yaşın altındaki çocuklar ABD nüfusunun yüzde 22'sini oluştursa da, teşhis edilen vakaların sadece yüzde 1.7'sini oluşturmaktadır (2.572)

Morbidite ve Mortalite Haftalık Raporu'nun bir parçası olan çocuklar hakkındaki CDC araştırması, 2.500 çocuğun tahminen yüzde 5.7 ila yüzde 20’si oranında hastanede bakıma ihtiyacı olduğunu söylüyor. Hastaneye yatışta bir yaşın altındaki bebekler en fazla risk altındaydı. 

Araştırmacılar, erkek çocuk oranının daha yüksek olmasının nedenini COVID-19'un cinsiyete duyarlılığında biyolojik faktörlerin rol oynayabileceğini düşünüyorlar. Dişilerin genetik farklılıklar nedeniyle daha güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olduğuna ve SARS-CoV-2 gibi enfeksiyonlarla savaşlarında daha dirençli olduklarına inanılmaktadır.

Oxford Üniversitesi, pediatri bölümünde immünoloji profesörü olan Philip Goulder, Erkekler ve kadınlar arasındaki bağışıklık sisteminde önemli farklılıklar olduğunu, buna çeşitli faktörlerin katkıda bulunduğunu söylüyor. Dişilerin erkeklerdekine kıyasla iki X kromozomuna sahip olması ve X kromozomunda bir dizi kritik bağışıklık geninin yer alması bunlardan biridir. Koronavirüs gibi virüslerin algılandığı protein X kromozomu üzerinde kodlanır.

CDC araştırmacıları, çoğu vakada hastalık semptomları, şiddeti veya hastaların altta yatan koşulları hakkında bilgi bulunmadığından, bulguların hala eksik verilere dayandığını vurgulamıştır. Verilerin mevcut olduğu yerlerde, yetişkinlerin yüzde 71'ine kıyasla, çocukların yüzde 56'sının ateşi olduğu bulunmuştur. Öksürük çocukların yüzde 54'ünde yetişkinlerin yüzde 80'inde bir semptomdu. Nefes darlığı 18 yaşın altındakilerin yüzde 13'ünde, 65 yaşın altındaki yetişkinlerin yüzde 43'ünde gelişti. Öte yandan kas ağrıları, boğaz ağrısı, baş ağrısı ve ishal de çocuklarda daha az yaygındı. Pediatrik vakaların üçte biri ABD salgınının merkez üssü haline gelen New York'ta

CDC’ye ait yaklaşık 75.000 hastanın raporu farklı koşulların yetişkinlerde koronavirüs komplikasyonları geliştirme riskini tam olarak nasıl arttırdığını da gösterdi. Örneğin bilgilere göre, eski sigara içenlerin veya şeker hastalarının yarısının hastaneye yatırılması ve / veya komplikasyonlar nedeniyle yoğun bakıma alınması gerekiyordu. Ancak sonuç tam verisi bulunan 7.000 hastanın sadece yüzde 1.3'ünün şu an sigara içen kişiler olduğunu gösterdi. Buna karşılık, ABD'li yetişkinlerin yaklaşık yüzde 14'ü sigara kullanıyor.

Sigara içimi ve COVID-19 konusunda mevcut kanıtları inceleyen bilim insanları komplikasyonlar bakımından risk teşkil ettiğini bildirdiler. Ancak, sigara içenlerin enfeksiyona yakalama riskinin daha yüksek olduğunu söyleyen mevcut uyarıların varsayımlara dayandığını ve daha fazla kanıta ihtiyaç olduğunu söylüyorlar.  

Kalp hastalığı olan hastaların üçte ikisi (çalışılan vakaların yüzde dokuzu), hastanede veya yoğun bakım ünitesinde bakıma ihtiyaç duyuyordu. Önceden eşlik eden sağlık sorunları olanların yüzde 14'ü yoğun bakım ünitesine yatırılırken, eşlik eden sağlık sorunu olmayanların yüzde 2,3'ü yoğun bakım servisinde tedaviye alındı.

Kategori: COVID-19