Bilim İnsanları Epstein-Barr Virüsünde Zayıf Noktalar Buluyor

  • 18/03/2024

Bilim İnsanları Epstein-Barr Virüsünde Zayıf Noktalar Buluyor

Laboratuvarda üretilen iki monoklonal antikor (mAb) ile önemli bir Epstein-Barr virüsü (EBV) proteini arasındaki etkileşimlere ilişkin çalışmalar, bu son derece yaygın virüse yönelik tedavi ve aşıların tasarlanmasında yararlanılabilecek hedefleri ortaya çıkardı. Araştırma, Ulusal Sağlık Enstitüleri'nin bir parçası olan Ulusal Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü'nden (NIAID) Jeffrey I. Cohen, M.D. ve meslektaşları tarafından yürütüldü. Çalışma bulguları Immunity dergisinde yayınlandı.


Dünya nüfusunun yaklaşık %95'i, vücutta kalıcı olan, tipik olarak antikor üreten bağışıklık sistemi hücreleri olan B lenfositleri ile boğaz ve yutağı kaplayan hücrelerde kalan EBV ile enfektedir. EBV bazen Burkitt, Hodgkin ve Hodgkin olmayan lenfomalar dahil B hücreli kanserlere veya nazofaringeal kanserlere yol açabilir. Son zamanlarda EBV enfeksiyonunun multipl skleroz gelişme riskini önemli ölçüde artırdığı gösterilmişti. EBV enfeksiyonunu önleyecek bir aşı veya spesifik bir tedavi de henüz yok.


Bu çalışmada NIAID araştırmacıları, virüsün B hücrelerini enfekte etmek için kullanması gereken gp42 adı verilen viral bir proteini inceledi. Teorik olarak gp42'nin B hücrelerine bağlanma veya B hücrelerine bağlanma yeteneğini bloke edebilen bir aşı veya antikor bazlı tedavi, EBV enfeksiyonunu ve dolayısıyla virüsün bu hücrelerde kalma yeteneğini önleyecektir. Ekip, gp42'ye özgü iki mAb, A10 ve 4C12 üretti ve bunların gp42 ile nasıl etkileşime girdiğini görselleştirmek için X-ışını kristalografisini kullandı.


Kristal yapılar, iki mAb'nin gp42 üzerinde farklı, örtüşmeyen alanlarla etkileşime girdiğini ortaya çıkardı. Monoklonal antikor A10, gp42'de reseptör bağlanması için gereken bölgeyi bloke ederken, 4C12, membran füzyonunda yer alan farklı bir bölgeye müdahale etti.


Daha sonra bilim insanları, EBV enfeksiyonunu ve EBV lenfomalarını önleme yetenekleri açısından A10, 4C12 ve diğer birkaç mAb'yi farelerde test etti. mAb A10, EBV enfeksiyonuna karşı neredeyse tam koruma sağladı ve farelerin hiçbirinde lenfoproliferatif hastalık veya lenfoma gelişmedi. Buna karşılık, diğer mAb'lerle tedavi edilen farelerin neredeyse tamamı enfekte oldu ve bazılarında lenfoproliferatif hastalık veya lenfoma gelişti.


Gelecekteki çalışmalar mAb A10'un insanlarda güvenli ve etkili olduğunu gösterirse, özellikle EBV ile enfekte olmayan kişilerde, şiddetli kombine immün yetmezlik de dahil olmak üzere immün yetmezlik koşulları olanlarda veya organ nakli yapılan kişilerde klinik uygulamalara sahip olabilir.


Bu tür rahatsızlıklara sahip kişiler, virüsle ilk karşılaşmalarında ciddi veya ölümcül EBV hastalığı vakaları geliştirme riski altındadır. Araştırmacılar, araştırma amaçlı monoklonal antikorun, bu gibi durumlarda EBV enfeksiyonlarını önlemek veya daha iyi kontrol etmek için profilaktik olarak kullanılabileceğini belirtiyor.


Kaynak: medicalxpress.com


Kategori: BİLİMSEL GÜNDEM